bugün
yine sıra sıra dizildi dağlar önüme
yollar diyorum
özlemin kadar bitimsiz
yollar diyorum
bir acı su duruyor boğazıma
susuyorum
bugün daha bir sızlıyor kırıklarım
kırıldığım yerden kanıyorum
kalabalıklar basıyorum yaralarıma
yollar diyorum
özlemin kadar keskin
öyle neşter
öyle jilet
yollar diyorum
dilim dilim doğranıyor etim
susuyorum
bugün bayram anne
sen yine güneş katmışsındır un helvana
malum adak verilecek ölenlerin ruhuna
bugün bayram
bayram çocukları çaldı mı kapını anne
kırmızı pabuçlu kızlara şeker ver
sevgi bulaştırıp ellerinden
serçeleri unutma
bir avuç ekmek kırıntısı düşer paylarına
bugün bayram anne
ve ben iş dönüşü yorgun ayak izleri bırakıyorum
ardımda
tramvay durakları istiflemiş bakışları
öyle yaban öyle derin
yine gözlerime batıyorlar
hiç bu kadar buz kesmemişti aralık ayazı
oysa ben sonbahar giyinmiştim
bir gülüşe öykünen dudaklarım mora çalıyor
öksüz iki çocuk gibi ellerim birbirini ısıtmakta
daha bir sokuluyorum kabuğuma
kabuğum öyle cılız
öyle ince
bir güvercin konuyor kaldırıma
nerden çıktıysa sanki
gülümsüyor
kanatlarında ak bir umut taşımakta
içim ısınıyor birden
yüreğimde bayram ateşi harlanıyor
bu güvercin diyorum
biraz sen biraz memleketim kokuyor
yollar diyorum
bir acı su duruyor boğazıma
susuyorum
nuriye zeybek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.